Sevgili caaaaaaaaaanım okur nihayet popişimi yere koyabildim ve de
gecikmelide olsa şu satırları sana yazabildim ya sevindirik oldum gitti
açıkçası:ÇÇÇ
Malum iş güç sebepleriyle bi kaç gün evvel şehirdışına yolculuk
yaptım halende iş değişikliği (hoşşş hala düşünmekteyim lakin) yapmış olduğum o
ildeyim. Şimdi sizlere işten güçten evvel yolculuk esnasında yaşadığım
şeylerden biraz bahsetmek istiyorum.
Efenim bindiğim otobüs yaz tatili geçirilen bir yere gittiğinden
ötürü (son gideceği yer yani öyle bi yerdi) araçta bir sürü yazlıkçı vardı:D Ve
ister istemez benimde gözüm bunların tavırlarına, ruh hallerine takıldı.
Öncelikle yurdum insanı tatile bir kişide olsa yaklaşık 3 bavulla
çıktığından hele bir de bu sayı teyzeler ve kuzenler şeklinde olduğunda daha da
arttığından ister istemez bi kere en başta o bavul trafiğinin araca
yerleştirilmesi esnasında baya bi geriliyor insan. Zira sıra size bi türlü
gelmiyor. Bekliyor da bekliyorsunuz. Sıcak bi yandan canınızı okuyor, elinizde
o ağır bavulla beklemek diğer yandan falan filan işte...
Neyse efenim bu tatilcileri epey bir gözlemledim ben ve dikkatimi
çeken bi kaç şey oldu. Şöyle ki; teyzeler ve kuzenler şeklinde yolsa çıkan 8
kişilik grup otobüse daha biner binmez “acıkan var mı tuzlular şu poşette
tatlılar şu poşette gofretler bu poşette” diyerekten bi anons geçerek bim
marketten almış oldukları bu abur cuburları önlü arkalı, çaprazlı koltuklar
arasında kordidorda falan gezdirmek suretiyle açıp yemeye başladı. Kıtlıktan
çıkmış, sefere giden asker gibi tıka basa hem de!
Efenim sonra bu grup üyesi hatunlardan biri (tahminen 20-22
yaşlarında) önce muhabbet etti, sonra yolu izledi, bi süre sonra müzik
dinlemeye başladı, bi süre sonra tamamen imaj maksatlı bir kitap çıkardı ama
aynı sayfada hep durdu:D sonra o da sarmadı uyudu sonra kalktı yine tıkındı:D Ve
benden sonra daha çok yolları vardı bilmiyorum o yazlık tatillik mevkiiye
gelinceye değin daha neler yaptı.:D Aile üyelerinden benim gözlem alanımda
bulunanlardan bir kısmı tıkındı, bir kısmı gündüzleri gösterilen tekrar
bölümlerden aşk-ı memnu dizisini seyretti. Bir kısmı da tatlı tatlı
dedikodusunu yaptı eğleşti işte.:D
Bundan başka izlenimlerimde oldu.D: Yine şöyle ki; yolda
yanıma ara duraklardan birinden bi hatun bindi. Tahminimce üniversiteliydi.
Başlarda pek bi sorun yok gibiydi. Kulağımda müziğim öyle kafada düşünceler
gidiyordum yine gündüz gece gündüz gece gündüz gece vay:D Hatun birden atağa kalktı napıyo ulen bu diye
göz ucuyla baktım. Tam o esnada sanıyorum şeker hastası idi ve insülin iğnesi
yapması gerektiğinden ötürü çantadan şırınga falan çıkardı. Tam bakamıyorum bi
yandan da merak ediyorum dibimde çünkü:D Sallanan araçta kolunu denk getirdi “takkk” diye gelen ses
eşliğinde koluna bantımsı bişii yapıştırıverdi şırıngayla. Akabinde de
alelacele çantasından bi sandviç çıkarıp cam kenarına yapışıp haşır huşur poşet
sesleri ve ayran –ki hakkaten sevmem ayran kokusu eşliğinde hapır
hupur sanki arkasında atlılar kovalıyomuş gibi yemeye başladı.
Araçta sağ tarafımda sürekli (bu koltuk arkası tv teranesi
başladığından beri müzdaribim bu durumdan da) çizgi film falan görüp saçma
salak konuşan, muavin ikramlar için yanına geldiğinde “şunu da alalım bunu da
alalım ondan da istiyorum bundan da” diyen bebeleri söylemiyorum bile!
Çok kısa bi özetle yapmış olduğum hiç bi şehirlerarası
yolculukta istisnasız yanıma adam gibi biri oturmamıştır ve de yolculuk
genelinde sıkıntılı geçmiştir. Nitekim bunda da öyle oldu. Aslında daha da bi
sürü şey oldu iki saat kırk dakikalık yolculuğum boyunca ama açıkçası o kadar
yorgunum ki günlerdir malum açılışa son 5 gün artık yani ve feci derecede
yoğunuz hepimizde yazmaya mecailim yok:SSS
Velhasılllll bir sonraki yazıda
görüşmek dileğiyle sevgili okur esen kal emi! :::))))
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder