Bi süredir buralarda değildim. Evime yeni döndüm ve bu
satırları da yazmak artık farz oldu.
Gittiğim yerde yeşilin her tonu diyerek mübalağa eylemeyeyim
şimdi ama baya bi tonu vardı yani:D güzeldi yaa oraya gittim mi dönesim
gelmiyor o derece yani.. Bi kere orda her gün verandaya, çardağa oturuyordum. Kulağımda
müzik çalarım, kafamda yine binbir düşünce ama yani yine de en azından kısa bi sürede olsa o
uzaklaşmışlık hissi, sanki hiç dönmeyecekmiş, her şey yolundaymış gibi kendinden
uzaklaşmışlık hissi filhakika paha
biçilemez yahu!..
Hele bi de gündüz kulağımda pentagram/Sonsuzluk, r.e.m/men
on dı muun, rhcp/sınov çalarken manzaramın bi kısmında yer alan mezarlığı görünce
sürekli “Ne için, kim için uğraşıyoruz? Her şey boş ulen! pamuğu tıkayıp sardıklarında
gömüleceksin ve bitip gidicek. İyi bi şeyler bırakmaya çalışıyosun ardında ama
kim ne kadar ipliyo? Bu kadar savaş, çaba değer mi tüm bunlara!? dedim
durdum orada kaldığım bir hafta boyunca…
Gündüzü ayrı güzel gecesi ayrı bi dünya olan yazlık
mevkiinde ışık kirliliği büyük şehirlerdeki kadar olmadığına yıldızlar çarşaf
misali üzerinde beliriveriyor hava az karardığında. Büyüğü küçüğü tüm ayılar
toplanmış tepende, kutup yıldızı, adını
bilemediğim zilyon tane yıldızda cabası… Derken bi korku kaplıyor ve diyosun “Ulen koca
evrende yalnızsak bende ne olayım!?” diye:D Çimenlere uzanıp sabahın ilk
ışıklarına değin izleyesin geliyor hani böcük ve sivrisinek faktörü olmasa ama
hayvanlar korku filmlerindeki aç yaratıklar gibi anında yemeye başlıyorlar seni.
Allerjim olduğuna çok fazla dışarıda kalıp o manzarayı izleyemedim ya bi hafta
boyunca ona yanıyorum şu anda…
“Tilkinin dönüp dolaşacağı yer yine kürkçü dükkanıdır “sözünü
kendime rehber edip döndüm geldim, taş binaların, egzos dumanının, dört duvarın
arasına. Koşturmacaya, strese, rezilliğin tam ortasına… Ne vardı sanki hep orda
kalsaydım yaaa pofff!!! -_-
Bi yönden bu
rezilliği yaşamak iyi aslında. Zira, mutluyken çokta fazla bi şey karalayabilen
biri değilim kağıda. Mazoşistlikte değil ama hani nasıl desem.. Hımmm böyle
olmuyor işte yahu:D Keder, dibe
vurmuşluk bi kısım insanda olduğu üzere
bende de coşurtulu, melankolik bi halet-i ruhiyede büyük çaplı patlamalara
sebep oluyor öyle. Ve yazıyorum da yazıyorum))) Şaka maka cidden keşke hiç
dönmeseydim yaa ben orda iyiymiştim bayaaa. Eve geleli bugün ikinci gün ama
haaala alışamadım yaaa. Acayip yabancı geliyor bina… :SSS
Bi çoğuna göre “hayal” ve “erken emeklilik planı” bu lakin ilerisi
için benim temennim şöyle; mümkünse ege’de bi kasaba/köyde şirin küçük bi ev, bahçesinde
de çiçekler, ağaçlar, domatesimi biberimi ekmişim, kedi, köpek, tavuk, kirpiler
geziniyorlar, hamağı kurmuşum az gölgeye huzurum tammmm, kulağımda müzik, önümde
kitabım, karikatür dergilerim, kağıt kalemim yazıyorum da yazıyorum anasını
satayım))) Dedikodudan, fitneci insanlardan,
gereksiz herkesten ve her şeyden, stresten uzakta, kendi halinde, küçük,
mütevazi bi hayat yaşıyorum yahu… Umarım günün birinde bu olur ve ben o günleri
şimdinin aksine güle oynaya doya doya yaşarım…
2 yorum:
yazıyı gördüm yaz gibi hissettim :D ankarada öldüm bittim yaa :D iyiki geldiniz ama :D
gelmekle iyi mi etttimmmm kötü mü bilmiyorum lakin ben oralardayken sürekli meŞaj atıp hal, hatır sorduğunuz için tişkür ediyorum efenim.. ::))
ayrıca saçı olan kızdan ark.larınıza, onur beylere ve diğer tüm isimsiz kahramanlara ayrıyeten burdan selamlar saygılar sunuyorum efenim::)))
sağolsunlar varolsunlar izleyici olarak kaydolmasalarda ziyaretçi sayım her geçen gün artıyor ehihihihi
Yorum Gönder