Öğreniyorum,
İnsanların birbirlerinin yüzlerine, gözlerinin içine bakaaaa
baka nasıl da yalan söylediklerini görüp, akabinde “dostum” diye hitap
ettiklerini görüyor, tiksiniyorum.
Öğreniyorum,
İnsanların sırf ilgi manyaklığıyla(!) kişisel ego tatmini
uğruna, “el altında olsun” mantığında tuttukları insanları görüp “bu ne şimdi!?” diye sorduğumda, karşımdakinin kendisinden hoşlandığını domuz
gibi bilmesine rağmen “aramızda bi şey yok sadece arkadaşız” demesine şaşıyor, haline
acıyarak gülüyorum.
Öğreniyorum,
Kadını erkeği, ademoğluna asla ve kata güven olmayacağını
görüyor, yalvarıp yakarmalarına vicdan yapıp karşımdakine ikinci bir şans
vermenin ne denli büyük bi hata olduğunu görüyor, kendime kızıyorum.
Öğreniyorum,
Kimseye gereğinden fazla değer verip, göklere çıkarmamayı, karşımdakini
layık olduğu çöplükte bırakmanın ne denli doğru bi hareket olduğunu görüyor, kendi
kendime hayıflanıyorum.
Öğreniyorum,
Aslolanın sadece ve sadece benim olduğum gerçeğini, kimsenin
gözümden bir damla dahi yaş akıtmaya hakkı olmadığını, insanların ne kadar kokuşmuşşşş
ve leşşşş olduklarını anlıyorum.
Öğreniyorum,
Kimseye hemen güvenmemem gerektiğini, hayatıma dahil ettiğim insanları
bundan sonra çokkk daha fazla ince eleyip sık dokuyarak hayatıma sokmam
gerektiği gerçeğini ve öyle her şeyimi de paylaşmamam gerektiğini görüyorum.
Öğreniyorum,
Değiştiğini söyleyenlerin aslında hiçbir zaman değişmediğini
ve değişmeyeceğini, böylelerine kati surette prim vermemek gerektiğini, yoksa
tepeme çıkacakları gerçeğini acı bir şekilde öğreniyorum.
Zaman geçiyor ve ben her geçen gün insanlar hakkında yeni
bir şey daha öğreniyorum…
Her zaman dediğim gibi yine bana bu satırları yazdıran onur yoksunu,
kişiliksiz, omurgasız, kokuşmuş “insan”görünümlüler utasın!..
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder